Ebru Akdağ
Geleceğe Dönüş

Ben BİTKİDEN Başkanı, Gıda Mühendisleri İstanbul Şube Yönetim KuruluÜyesi Ebru Akdağ. Aynı zamanda gıda, beslenme ve gastronomi alanındadoğru iletişimin kritik rolü olduğu bilincine sahip bir iletişim doktoruadayıyım. Bu alanda kaliteli iletişime en güzel örneklerden Food Digitaleailesine katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Gıda hurafeleri,gıda güvenliği, gastronomi trendleri, sürdürülebilirlik gibi konuları elealacağım köşemde her ay sizlerle buluşmayı diliyorum.

Bugün Dünyada 783 milyon aç insan; öte yandan 2 milyara yakın insan ise aşırı kilolu. Her yıl toplam üretilen gıdanın üçte birini israf ediyoruz, kaybedilen ve israf edilen yiyeceklerle 1,26 milyar insan doyurulabilir. Gıda israfı sadece kayıplardan değil aynı zamanda sera gazı emisyonlarına katkıdan da sorumlu. 

Dünyada milyonlarca insan açlık çekerken, gıdaların üçte biri israf ediliyor. Üstelik gıda israfı, iklim krizini de körüklüyor. Eğer gıda israfı bir ülke olsaydı, sera gazı emisyonlarında ABD ve Çin’den sonra üçüncü sırada olurdu! Kritik soru; 2050’de neredeyse 10 milyara ulaşacak nüfusu, ormansızlaştırmayı engellemek amacıyla hali hazırda kullandığımız tarım arazilerini genişletmeden ve aynı zamanda tarımsal kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltarak nasıl besleyeceğimiz!!! Yanıtı ise bilim ve teknoloji liderliğinde, gıda sistemlerinin dönüşümü, toplumsal farkındalık ve davranış değişikliğiyle olabilir. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPPC) raporuna göre, diyetleri daha fazla bitkisel gıdaya yönlendirmenin, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynayabileceği vurgulanıyor. Bitkisel gıdalar, bizim mutfak kültürümüzün merkezinde zaten var. 

Mesela muhtemelen ilk bitkisel köfteyi biz yaptık: mercimek köfte. Hatta ilk hibrit hazır çorba da bizim buluşumuz: tarhana. Yeni trendlere bakarken, aslında gelenekselden kopmadan inovatif yeni ürünlerden bahsetmek gerek. Önemli olan, bu dönüşümü bilinçli ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek. Bitkisel bazlı gıdalar ve fleksiteryan beslenme tarzı, hem insan sağlığına hem de çevreye fayda sağlayan en güçlü çözümlerden biri olarak karşımızda duruyor. Sonuç olarak, geleceğe yönelik bu sürdürülebilir dönüşümde hepimize sorumluluk düşüyor. Daha az israf, daha fazla bitkisel ürün tüketimi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla, hem gezegenimizi hem de kendimizi daha iyi bir geleceğe taşıyabiliriz.