Asmalı’nın yeni gözdesi: Gün Lokantası
İstanbul kadar ‘sev ya da nefret et’ unsurunu içinde barındıran, kendimizi durup dururken onu güzellerken bulduğumuz şehir az. Şehrin karmaşık ama bir o kadar da romantik mozaiğini oluşturansa kendine has eski mahalleleri. Asmalımescit de şüphesiz bunlardan biri. Birkaç kuşak öncesinin bizlere anlattığı o güzel İstanbul’un kalbi Pera’dan başlayıp Asmalı’ya dolana dolana yürümek kendinizi bu güzellemenin içerisinde bulmak için gayet yeterli. Kafayı kaldırıp da binaları incelemesi ayrı, sağlı sollu dizilmiş mekanların önünde oturmuş keyif yapanları izlemesi ayrı mutluluk veren bu rotada, keşfetme dürtünüzü okşayan yerler de her gün çoğalıyor.
Gün Lokantası da mahalleye yeni eklenenlerden, yıllara meydan okuyanlardan Pizzeria Pera’nın tam yanında. Birkaç ay önce kapılarını aralayan bu 35 kişi oturma kapasiteli mekan tam da mahallenin ruhuna yakışır nitelikte, abartısız ve samimi. Özenli seçkisinden örnekler sergiledikleri şarapların dizili olduğu beyaz fayanslı duvarları, ahşap ayaklı mermer masaları, ahşaptan sandalyeleri, loş ışıklandırması ve açık mutfağıyla her detay birbiriyle uyum içerisinde. Hem öğle hem akşam yemeği servisi veriyorlar. Saat 15.00’a kadar verdikleri Gün’ün Menüsü her gün değişiyor.
Mevsimin taptaze palamutlarını da bu menüde görebilirsiniz, alakart menüden bazı seçenekleri de. Fiyatlar burada daha uygun tutulmuş. Alakart menüdeyse soğuk başlangıç, eşlikçi, sıcak başlangıç, denizden, karadan, salata, peynir tabağı ve tatlı arabaşlıkları bulunuyor. Mutfağın başında şef Kerem Küçükkınacı var. Çok sevdiğim editör bir arkadaşımla ziyarete gittiğimizde kuzu beyin söğüş, humus, acılı mayonezli kuzu gerdan kroket ve kargı tulum peynirli eriştenin tadına baktık. Sakatat severler için bu beynin ılık versiyonu ve dana dil gibi çeşitler de yine menüde. Lakerdasının da seveni çokmuş. Akşam servisine geçildiğinde masalar hemen doluyor ve kendinizi tatlı bir Avrupa kentindeki mahalle lokantasına ışınlanmış gibi hissediyorsunuz. Ziyaret etmek isteyenler için alakart menü 15.00-23.00 arası sunuluyor. Akşam saatlerinde rezervasyonsuz yer bulmak biraz zor, önden yer ayırtmakta fayda var.
Makarna hamuruna multidisipliner yaklaşım
Yaratıcı sürece odaklanan ve bunu da makarna hamuruyla birleştiren Macaroni Event etkinlikleri uzun zamandır radarımdaydı. Bomonti’deki çok sevdiğim Casa Cooklife’ta pop-up yapacaklarını duyduğumda ayrı heyecanlandım ve deneyimleme fırsatım oldu. Konsept gereği sizi üzerine tek sıra halinde un serpilmiş uzunca bir masa ve üzerinde her biri tasarım harikası mermer objeler karşılıyor. Daha sonra Macaroni Event oluşumunun kurucusu Özge Adanır masanın başına geçiyor ve gastronomiyle tasarımı nasıl buluşturduğunu, mermer objelerin hikayesiyle anlatmaya başlıyor. Kendisi endüstri ürünleri tasarımı mezunu.
Başrolün makarna hamurunda olduğu Macaroni Event’i şef arkadaşı Berke Işık’la birlikte kurmuş. Etkinliklerde makarna hamurunu tıpkı seramik hamuru gibi bir tasarım malzemesi olarak kullanıyorlar. Masada duran mermer objeleri ve dolgu malzemelerini kullanarak kendi makarna formunuzu tasarlıyorsunuz ve sonunda da hep birlikte aynı sofrada sohbet eşliğinde tadımını yapıyorsunuz. İlk etapta hamur ve objelerle bakışma faslını atlattıktan sonra oyun hamuruyla oynayan bir çocuk dürtüsüyle işin içine dalınca eğlenceli kısım başlıyor.
Gıda malzemesi olarak bildiğimiz makarna hamurunu tasarımın bir bileşeni olarak kullanma fikrine de giderek aşina oluyorsunuz. Gastronomi ve tasarım da bu bağlamda iç içe geçiyor. Farklı lokasyonlarda pop-up’lar düzenli olarak yapılıyor, bir sonrakini yakalamak için sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.