Najda Erbaş İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Bağlarbaşı semtinde doğup büyümüş, eğitimini İstanbul’da tamamladıktan sonra uzun yıllar bankacılık sektöründe çalışan bir anne olarak kurumsal hayatın stresini hep mutfakta atmış. Doğup büyüdüğü evin Ermeni mutfak kültürünün izlerini taşıyan muhabbet dolu sofralarını, tadıyla kokusuyla belleğinde yaşatmasına aracılık eden yemeklerin tariflerini bu ay piyasaya çıkan ilk kitabında bir araya getirmiş.
Kitapta yer alan yemek tarifleri Najda Erbaş’ın annesinin ve yayasının (anneannesinin) mutfaklarından günümüze taşınan reçetelerden oluşuyor. Erbaş bu reçetelerin bazılarını olduğu gibi kitabına aktarırken, bir kısmını da günümüze uyarlayarak paylaşmış. Bunu da okuyucunun doğup büyüdüğü evin mutfağından kendi mutfağına taşınan özellikle bayram ve kutlama yemeklerine ait tariflere sofrasında yer açarak, günümüzde bu kültürü yaşatıp geleceğe taşıyabilmesi için yapmış.
Najda Erbaş’ın kitabı kendisinin ve ailesinin hikâyesiyle başlıyor. Büyüdüğü evin mutfağında pişen klasik lezzetlerle devam ediyor. Takip eden bölümlerde okuyucuyu günümüz lezzetlerinden unutulan lezzetlere, sıcaklardan bayram klasiklerine, pilakilerden dolmalara, biberli mezelerden enginarlı mezelere, yoğurtlu ve peynirli mezelerden deniz mahsullü mezelere uzanan bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor.
Bu ay raflardaki yerini alan kitabın sadece gastronomi ve mutfak kültürüne ilgi duyan okurların değil, yemek yapmayı seven, mutfak kültürüne ve tarihine ilgi duyan herkesin hem kütüphanesinde hem de mutfağında bulunması gerektiğine inanıyorum.